23.02.2009

Sen ne güzel abimizdin-3

"Ne var ki, 'ada'ya sığınma da kurtaramamıştır Sait Faik'i: Aralarında 'seyirci sıfatıyle' yaşadığı sürece sevdiği insanların, 'namuslu' sandığı insanların, iş ekmek gelince nasıl insafsız, nasıl kötü olabildiklerini görmüştür. Müthiş bir düş kırıklığı ve işte sonuç: 'Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da, bir hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin, ölümü bekleyecektim; hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kâğıt aldım. Oturdum. Adanın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım.' ..."
Sait Faik'in Hikâyeciliği, Fethi Naci, 'Sait Faik'in İstanbul'u', ss. 105-109, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, Mayıs 2003.

Hiç yorum yok: