11.08.2011

bütün iyi kitapların sonunda bütün gündüzlerin, bütün gecelerin sonunda meltemi senden esen soluğu sende olan yeni bir başlangıç vardır

Ne kadar büyük bir klişedir zamanın su gibi akıp gittiği, göz açıp kapayıncaya kadar ayların, yılların devrildiği; ve ne kadar da doğrudur! Daha dün gibi aklımda bir iki kere transit geçmek dışında ilgimin olmadığı bir semte yerleşmem.

10 sene önceyi hatırlıyorum: sağanak yağmur yağıyordu ve ben Mecidiyeköy'ün önündeki gölü atlamış, bir kapıya sığınmıştım. Yağmur o kadar şiddetliydi ki "pastırma yazı" diye birşey olmasa ve güneşin elbet açacağını bilmesem Yüzyıllık Yalnızlık'taki gibi yıllarca, aylarca, günlerce bitmeyecek bir yağmurun başlangıcına tanıklık ettiğimi düşünebilirdim. Yağmur durdu, eve gidebildim. Üç beş eşya taşıdığım, yüksek tavanlı, ilk görüşte vurulduğum kutu gibi evime. Ve çok sevdim o evi. Sevmesem dokuz yıl on ay boyunca o kadar kavga, ayrılık ve ölüm yaşadığım, duvarlarının boyası eskiyen, suyu akmayan, az güneş gören bir eve nasıl katlanabilirdim ki? Yine de bir yerde çıkıp gidivermek istiyor insan. Eskiye dair silmek istenen şeylerin son kırıntılarını silkelemek isteği sanki. Ben de nereden çıktığını asla anlayamadığım o kadar eşyayı topladıktan sonra dönüp baktım; geride kalan grilik o kadar iç eziciydi ki hızlıca çıktım evden ve aynı derecede sıkılmış olduğum sokağı geçip yeni bir muhitte aldım soluğu.

Dışarıda sağanak yağmur var; yeni evime geçtim geçeli ilk sağanak bu galiba...


2 yorum:

Herbert dedi ki...

house warming!!!!!!

hirondelle dedi ki...

once sen herbert efendi