23.05.2014

yolun yarısı

Yaşlandım galiba, sadece dünden beri ağrıyan sırtım, dişim ve parmağım değil sebep; 35 oldum resmen. Bir otel odasındayım ve tüm gün saçma sapan bir kongrede dikildim/konstromasyon yaptım. Hanım tatil için yurtdışında. Tebrik için arayanların/mesaj çekenlerin sayısı iki elin parmaklarını geçti neyse ki...

Yolun yarısı diyorlar da ben muhtemelen çoktan geçtim yarıyı. Ve muhtemelen de tamamını evden işe/okula/cenazeye diye çıkıp devlet eliyle öldürülenlerin, hakkını arayanların cehennemeinde geçirmeye devam edeceğim.

7.05.2014

belgrad


 "Savaş her şeyi değiştirmişti. Eski vatanımızın bölünmüş parçaları, bütünün kendine ait kısımlarını temsil eden özellikleri barındırmıyordu artık. Önceden paylaşılan şeylerin -tarihi eserler, yazarlar, bilimadamları ve tarihçeler- sahiplerine göre yeniden üleşilmesi gerekiyordu. O Nobel ödüllü adam artık bizim değil, onlarındı; havaalanımıza çılgın mucidimizin adını verdik, ama o, artık ortak bir halk kahramanı sayılmıyordu. Ve bütün bu zaman zarfında kendi kendimize her şeyin eninde sonunda normale döneceğini söyledik."

Nitekim biz de Nikola Tesla Havaalanı'na indik. Normalde Sırbistan'a vizesiz gidelebilse de polisler körüğün çıkışında pasaportlara göz gezdiriyor, okuduğumuz gibi Schengen sayfasını görünce de geçmeye izin veriyor; pasaport kontrolde de durum aynı. Havaalanından çıkmadan ATMlerde para bozdurmak mümkün-kur elbetteki şehirde daha uygun zaten her yerde döviz bürosu var, ayrıca danışmadaki Belgrad haritası da çok işe yarıyor. Kapıdan çıkınca da sol tarafta yer alan A1'e binip yaklaşık yarım saatlik yolculukla önce yemyeşil alanlardan sonra Sovyetik binaların yer aldığı Yeni Belgrad'ı arkada bırakıp Eski Belgrad'da Slavija Meydanı'na varıyoruz. Cumartesi sabahın körü, ertesi gün Paskalya olduğundan tatil dolayısıyla da sokaklar bomboş. Tuttuğumuz daire ise şehrin ortasında sayılır. Biz de yavaş yavaş bavulumuzu sürükleyerek gidiyoruz verilen adrese doğru. İlk dikkat çeken parklar, küçük meydanlar, Avusturya-Macaristan döneminden binalar, ütopik Tito döneminden kalan binalar...


Şehir derli toplu bir Avrupa kenti olduğundan yürüyerek gezmesi de kolay ve keyifli. Taşmeydan ve özellikle de Osmanlı'nın yüzlerce yıl sınırını oluşturup Sava ve Tuna Nehirleri'ne, karşıdaki ormanlara tepeden bakan kale ve park kompleksi Kalemeydan küçük köpekleri ve sevimli çocuklarıyla dolaşmaya çıkmış Sırpları izlemek açısından da uğranası.

Terazije, Dorcol, Skadarlija ve Knez Mihalijova Caddesi de turistik diğer bölgeler. Yolunuz elbet düşecektir. Biz pazar meraklısı olarak Kalenic Pijaca'yı da ziyaret ettik, tatil nedeniyle tezgahlar boştu.



,

 Müze açısından da zengin bir şehir Belgrad. Müzelerin açık olduğu tek güne denk gelmemiz sebebiyle tercihimizi iki tanesinden yana kullandık: küçük iki odada keşiflerinin maketleri, özel eşyaları ve külleri bulunan, rehber eşliğinde icatlarından demolar sergilenen zamanının öncüsü bilimadamı Nikola Tesla'ya adanan müze ve Yugoslavya'nın kurucusu Tito'nun mezarının ve ömrü boyunca aldığı hediyelerden seçkiler bulunan (bu da Soğuk Savaş dönemindeki Bağlantısızlar Hareketi ve Tito'nun dünyada ne kadar saygı gördüğü hakkında bilgi veriyor) Kuća Cveća.


Belgrad'ın karşısında yer alan Zemun da gitmişken görülmeli. Biz Paskalya günü Sava kıyısındaki kilometrelerce uzunluğundaki parkta kah yürüyüp kah nehir üzerindeki restoranlarda mola verip, ailece yürüyen, bisiklete binen veya kahvelerini ya da şaraplarını içmeden önce Paskalya yumurtalarını yiyerek bayram kutlayan Sırplarla birlikte Zemun'a kadar yürüdük ki yaklaşık bir saat ediyor. Zemun'da da bir blokların olduğu yeni kısım var bir de tek katlı şirin evler ve arnavut kaldırımlarının olduğu eski kısım. Eski kısmın simgesi de Habsburgların sınır nişanesi olan Milenyum Kulesi.

Şehirde yaygın bir otobüs ve tramvay hattı var. Söylendiği gibi bilet kontrolü pek yok, risk alırsanız atlayın bilet almadan.

Şehrin gece hayatını ise görecek kadar geç saatlere kadar ayakta kalamadığımızdan yorum yapamayacağım. Kaldığımız yerin girişindeki İrlanda pubına bile gitmedim düşünün.




5.05.2014

beyaz düğme'den hıdrellez



Belgrad'tan döndüm döneli Bijelo Dugme dinliyorum. Bugünün anlam ve önemine istinaden aşağıdaki eseri sizlerle paylaşayım istedim...