15.07.2017

yine yeniden paris


Biraz önce ıhlamur kokuları altında oturduğum Sorbonne'un kapısından kalkıp yavaş yavaş buraya geldim. Ağaçlarla gölgelenmiş durgun bir havuz, akmayan bol heykelli bir çeşme, etrafta sandalyeler... Biraz da burada oturuyorum, yaşadığım şehirde/ülkede park denilen şeye o kadar hasretim ki... Akşama kadar yapacak işim yok, bir o yana bir bu yana sürtebilirim. Sonra hanımla buluşup en fazla yirmi kişinin sığabileceği bir Fransız bistrosunda evliliğimizin dördüncü yıl dönümünü kutlayacağız. Evet evlilik yıl dönümü ama ikimiz de ayrı takılıyoruz bir gün genelde gittiğimiz şehirlerde. Ve evet sırf da bu yüzden, yalnız gezebilme lüksünü de barındırdığı için evliyim ben bu hatunla zaten.

Hemen ileride bir havuz, havuzun içinde mini mini yelkenliler, yelkenlilerin peşinde ellerindeki çubuklarla kıyıya yanaşınca onları suyun ortasına doğru iten veletler. 26 sene önce bir eylül öğleden sonrasında da aynı yerde oturmuştuk da aklımda bu havuz ne kadar da büyük kalmış o velet halimle. Hiç unutmuyorum bir velet yelkenlisinin peşinden tepemize çıkmıştı, acaba nerelerdedir o şimdi?