22.06.2013

geç kalmış yazı1: kiraz

Eski şirkette 40 yıldır çalışan bir abimiz vardı. O 40 yılı da aynı odada, koltukta, masada geçirmiş gibi hissederdim odasına her sohbet etmeye girdiğimde. Altmışını geçmiş, çocuklarını evlendirmiş, fazla kiloları ve hastalıklarıyla hayatı olduğu gibi keyifle yaşardı ve ne yalan söyleyeyim bazen fazla konuşmasıyla beni esir alırdı. Geçen sene bir gün gene sohbet ederken (ki çoğunlukla yeme içme üzerine olurdu)  baharın başlangıcında "doktor," demişti her zamanki gibi, "ben belli bir yaşa geldim artık. Her yaşadığım bahar benim yanıma kar kalıyor. Mesela kiraz yemeyi çok severim. Bu sene de yiyeceğim sanki son kez kiraz yiyormuşum gibi." diyince ben klasik "aman olur mu öyle şey!" demiştim de bilememiştim hakikaten geçen sene yediği son kirazlarmış adamcağızın. Yazın ortasında bir akşam, hemen yemekten sonra balkonda otururken ölüvermiş.

Bu sene de yaz bitmeden mümkün olduğunca çok kiraz yiyorum. Ama dün Gaziantep'te 2,5 TL olan kirazın kilosunun Macrocenter'da 16 TL olduğunu görünce nevrim dönüyor...