Odanın pencere kenarı üçgen şeklinde bir çıkıntı. En uca yürüyünce soldan sağa körfez manzarası. Altımda çirkin çatılı binalar ve denize giden cadde. Şirketin parasıyla içtiğim rakı sayesinde yarın sabah sahilde oturup boyoz yemek istiyorum ama aynı şirket başka işlere koşuyor beni. Çalışmak zorunda olmamak mutlak özgürlük olmalı.
Bu İzmir'e değil deniz kıyısına övgü...
6 yorum:
Calismak zorunda olmamak, calismamak ozgurluk degil maaelesef, hatta bir kafes beyninizi,ruhunuzu,yasama sevincinizi calan. Belki kendine kendine yetinmeyi bilen,bir sekilde kendini oyalamayi basarabilen insanlar daha kolay gecirebilir bu donemi ama kotu bir benzetme de olsa bazen gercekten calismak ozgurlestirir. Kaynak,sahsi deneyimim.
İşsizlik değil benim bahsettiğim. Ben de yaşadım biliyorum nasıl depresif, nasıl güven yaralayıcı olduğunu. Benim bahsettiğim günde 8-9 saatini ödünç vermemek, saatlerini yollarda harcamamak. İstediğiniz zaman istediğinizi yapınca özgürleşirsiniz ancak.
Benim bahsettigim de issizlik degil, sevdiginiz seyleri yapmak tabii ki ozgurluk ama calismadiginiz zaman bir sure sonra vakti degerlendirmek,gunu gecirebilmek icin sevdiginiz seyleri yapmak zorundasiniz, bu durumda onlar da zorunlu aktiviteler haline geliyor ve eski keyfi kalmiyor.
hilton?
evet
bene bak, twit miwit boşladın blogu hımmm! (kısma şeysi)
Yorum Gönder