17.04.2013
sıkıcı bir karakter olarak zagor
Her Türk erkeği gibi ben de çizgi romanla büyüdüm. Rahmetli sağolsun iyi bir koleksiyon yapmıştı, onun edindiği Teks, Teksas, Tommiks, Redkitlere ben de zamanla Kızıl Maske ve Asterikslerle bir katkıda bulundum. Fakat evde toz yapan her nesneye düşman olan annemin kulisleri sonrası o koleksiyon dağılıp gitti. O dönemde yanılmıyorsam çizgi roman bulmak da zorlaştı diye hatırlıyorum, Tay yayınları kapandı gibi bir anı var aklımda. Bu arada Amerikan süper kahramanları değil de daha çok Avrupa-özellikle de İtalyan- ekolünden daha insani kahramanları okumayı sevdiğimi de belirteyim.
Neyse el para tutmaya başlayınca tekrar çizgi romanlar düştü akla ama bulması kolay değildi ya da bende o eski heyecan yoktu. Bu arada Asteriks'in tüm serisi kütüphanedeki yerini aldı, Corto Maltese ile tanışıldı, eski dost Teks ile tekrar buluşuldu vs. Esas dönüm noktası bir arkadaşın işi nedeniyle eline geçen ve atmayı düşündüğü Mister No'ları bana vermesiyle yaşandı. Jerry Drake'ten ileride bahsederiz zira Bonelli'nin en başarılı karakteri bence. Aynı arkadaş Mister No'lara ek olarak Büyülü Rüzgar, Martin Mystere ve Zagorları da ekledi bana gelen paketlere. Ben de Zagor okuyarak başladım yeni karakterlere ama açıkçası çok sıkıldım Baltalı İlah'tan.
Bir kere almış bütün Darkwood'un dertlerini omzuna. Çiko ile bataklıkta yaşıyorlar sıfır eğlence var hayatlarında. Her yere tabanbay gidiyorlar, alkol yok kadın yok. Çiko'nun tek derdi yemek yemek ve Zagor sürekli aşağılıyor onu "fıçı" diyerek. Ama esas konular sıkıcı, sürekli askerler-kıılderililer arası gerginlik var, el kadar ormana uzaylı da geliyor çılgın profesör de. Karakterlerin de analizi pek yapılmıyor, yüzeyel geçiliyor. Halbuki Mister No öyle mi? İçiyor, kızlarla eğleniyor, para için derde bulaşıyor, "Esse Esse" gibi bir kankası var. Ve karakter analizleri çok iyi: örneğin Jerry'nin Manaus'tan kaçıp New York'a kadar sürüklendiği maceralar silsilesi adeta bir dizi gibi akıp gidiyor.
Neyse elimde 3-5 macera kaldı, bitirip diğerlerine geçeyim. Umarım Martin Mystere ve Büyülü Rüzgar sıkıcı çıkmaz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
10 yorum:
Hahahaha koptum resmen, tamamen katılıyorum saptamalarına. Yıllardır bu hissiyatımı hep içimde saklamak zorunda kaldım çünkü birtek ben böyle düşünüyorum sanardım, hay ağzına sağlık! Bu arada "her türk erkeği gibi çizgi romanla büyümek" dedin de, cinsel kimlik bunalımı yaşattın bir an bana.. Sevgiler!
birinin tüm riski alması gerekiyordu :) senin en sevdiğin çizgi roman hangisi?
Binlerce kasırga aşkına! Zagor sıkıcı öyle mi? Şimdi bi ağlamaya başlarsam var ya:))
http://hayalkahvem.blogspot.com/2010/10/cizgi-roman-seviyorum-iyi-de-niye-illa.html
üzgünüm ama Zagor gerçekten çok sıkıcı. ayrıca hiç espri anlayışı olmayan düz bir karakter. ısrarla Mister No'yu öneririm. ayrıca Kanat Atkaya hakkında duyduklarımı anlatsam gene ağlarsınız
Hımm. Hocam bir de şuna göz atsanız diyorum:)
http://hayalkahvem.blogspot.com/2012/08/neden-mi-zagor-cunku.html?showComment=1367235277416#c2262584122098877176
bu yazı da hiç ikna etmedi beni. cımbızla seçilmiş kareler bunlar :)
mister no ve corto maltese bunların feriştahını yapıyor valla
Sulalemin butun biyiklilari adina! Duelloyu yarim birakmisim demek ki;) Niye acaba? Neyse... Her kahraman herkesin yuregine degmez ve de bu aynen bir takimin taraftari olmak gibi. Fanatik kusur gormez;)
Notgibi- yorum yazdiktan sonra herseferinde robot olmadigimi kanitlamak icin bi sifre yazmam gerekiyor ya gucume gidiyor:(
:)
ya evet ben de sizi kaçtı sanmıştım düellodan :)
bir ara çok robot yorumu düştü bloga ondandır bu önlemin sebebi...
Çocukluğumun elden ele dolaşan Zagor ve Tommiks kitaplarını anımsadım. Yokluk içinde arkadaşlarla paylaşırdık.
Verilen bilgiler için çok teşekkürler. Emeğinize sağlık.
Yorum Gönder