29.04.2014

belgrad prelüd


 "Savaşınızın bir amacı varsa eğer -sizi bir şeylerden kurtarmak, masumiyetine inandığınız insanlar uğruna çabalamak gibi- bir sona erme umudu da vardır. Savaşınız çözülme içinse -adınız, kanınızla bağlandığınız yerler, adınızın bir toprak parçası ya da olayla ilişkilendirilmesi yüzünden ise- nefretle, kuşaklar boyunca nefretle beslenen ve kendinden sonrakileri de besleyen insanların yavaş yavaş ilerlemesidir söz konusu olan. İşte o zaman, savaşın sonu yoktur; dalgalar halinde gelir ve aksi yönde umut besleyenleri faka bastırmayı daima başarır."


Neden ecnebi diyarlarında bu kadar popüler olduğunu anlamadığım "Kaplanın Karısı"nda olayların bir kısmı Belgrad'ta geçmekteydi ve ben Balkanlar'ı yeni gezmiş biri olarak eski Yugoslavya'nın başkentini hiç mi hiç merak etmiyordum. Bu önyargının sebebi şüphesiz ki hem Yugoslav İç Savaşı hem de Kosova Savaşı'nda yaşananlar ve dillere destan aşırı milliyetçilikti. Ha bir de Doğu Blok'u başkentleri hakkındaki önyargım.

Daha sonra okuduğum birçok yazıda Belgrad'ın güzel bir şehir ve Sırpların da cana yakın insanlar olduğunu okudum, hazır vize de yokken neden gitmeyelim dedik ve bir akşam kendimizi promosyonlu THY bileti almışken bulduk. Nitekim çok da iyi yapmışız...

Hiç yorum yok: