2.10.2016

riga



Riga'nın eski şehri surların içinde hapsolmadığından (ne de olsa savaşlar sonrası yıkılmış) Hansa dokusu daha yeni binalarla biraz iç içe geçmiş durumda. Klasik bir Eski Şehir var ki burada lonca binaları ve rivayete göre ilk Noel ağacının süslendiği Karakafalar Evi (en üstteki fotoğraf) kiliseler ile birlikte Ortaçağ mimarisinin güzel örnekleri olarak karşınıza çıkıyor. Elbette yer yer Sovyetik dönem de işin içine karışmıyor değil. Mesela en başat örneği hemen Eski Şehri çevreleyen park ve kanalın tam orta yerinde bulunan Özgürlük Anıtı. Sonuçta bu Baltık'ın genel özelliği ama Riga'yı farklı yapan Art Nouveau binalar. Bunların kaynağı da meşhur yönetmen Eisenstein'in mimar babası. Kendisinin yüzyıl başından kalan eserleri Alberta ve Elizebetes sokakları boyunca görülebilir.

Şehirdeki bir başka enteresan yapı ise aşağıda görülen pazar yeri. Kendisi zamanında Almanlar tarafından zeplin hangarı olarak yapılmış. Zeplinin esamesi okunmadığı için de şimdi Avrupa'nın en büyük pazar yeri olma iddiasında.


Letonya 1918 yılında bağımsızlığını ilan ettikten sonra önce Nazi sonra da Sovyet işgaline uğrayıp uzun süre SSCB'nin içinde yer aldıktan sonra 1991 yılında tekrar bağımsızlığıa kavuşuyor. Tüm bu süreçleri ise girişi ücretsiz olan Letonya'nın İşgali Müzesi'nde görebilirsiniz.


Hiç yorum yok: