28.08.2019

o taşlı yollar hep asfalt döşenmiş şimdi


Çocukluğumda yazların bir kısmı anneanne ziyaretleri nedeniyle Çatalca'da geçerdi. Etrafta oynayacak akran, top tepecek arsa, evde okuyacak kitap olmayınca da o günler gayet sıkıcı olurdu. En güzel anılar hep o muhteşem Patriyot yemeklerine aitti. O kadar gitmek istemezdim ki Çatalca'ya her seyahatin sonu bir kriz; nitekim gidebileceğim son seferde rest çekmiş ve evde kalmıştım. Torununu göremeyen anneannemin herkese küseceğini tahmin edemeden. Zaten sonra beyin kanaması geçirip felç oldu ve yıllarca kalkamayacağı yataklarını gezdi çocuklarının.

İşte o sıkıcı yolculuğun ete kemiğe büründüğü yer Kaleiçi mahallesinin meydanından yukarı çıkan Arnavut kaldırımı sokaklardı. Sağdaki terk edilmiş büyük Rum binası son enteresan nokta. Sonrası geçmeyen saniyeler, arkadaki evlerden gelen klarnet sesleri ve akşamüstü gökyüzünü kaplayan karga sürüleri.



Yıllar sonra yolumu özellikle Çatalca'ya düşürdüm. Arnavut kaldırımları asfalt, o terk edilmiş Rum binası Mübadele Müzesi olmuş. Ev aynı şekilde duruyor, sanırım rengi bile değişmemiş. Etraftaki yıkık Rum evleri de sanki donmuş gibi. Sadece köşedeki ahşap binanın yerini betonarmesi almış. Şöyle bir tur attım etrafta, zaman gerçekten donmuş gibi. Bir tek kargalardan haber yoktu, sanırım şehri felç eden yağmurdan kaçmışlardı.

Hiç yorum yok: