Son bir senenin en büyük kazancı Mubi oldu benim için sanırım. Neredeyse her gün bir film seyrediyoruz hanımla, çok çok güzelleri de çıkıyor entel olacağım derken gayet traş olanları da. Klasikler de var dumanı üzerinde tüten tazeler de. Sinema salonlarında gişe rekorları kıranlar da var adı sanı duyulmamışlar da. Az bilinen, yeni çekilmiş ve çok güzel bir örneği biraz önce izledim: Türkçe adıyla Ergenler Fransa'da bir kasabadaki iki kız arkadaşın (Anais ve Emma) 13-18 yaş arasını kesitlerle takip eden harika bir belgesel. Kızlardan birisi okulda daha başarısız, ailesi daha problemliyken diğeri bir tık daha üstü. Sonra birisi meslek lisesine gidip biraz da ite kaka hemşirelik okumaya Limoges'a giderken diğeri cool ortamlarda devam edip Paris'e sinema okumaya gidiyor ve belgesel de sona eriyor. Ergenliğin sadece şiddet, uyuşturucu ve seks değil de "hoca bana taktı abicim", "bak şu çocuk da ne tatlıymış" gibi dertlerden oluştuğunu bize hatırlattığı için de ayrıca sevdim. Gösterimden kalkmadan izleyeyim diyorsanız irtibata geçin benimle de 30 gün ücretsiz deneme linki göndereyim.
Tam da liseden en yakın arkadaşımla bir vesile nedeniyle sık sık iletişime geçtiğimiz bir döneme denk geldi ayrıca. Sonra düşündüm, lisede çok yakınken o Ankara'ya ben İstanbul'a gittim ama yıllarca sık sık görüştük hatta 24 yaşındayken harika bir yaz tatili yaptık. Sonra iş hayatı girdi araya ve görüşmeler gittikçe azaldı. Benim yolum Ankara'ya düşmüşse toplantı vs aralarında iki bira için ancak zaman bulabildik, sonra o bir aktarma vesilesiyle uğrayıp nikah şahidim oldu. En son iki sene önce İstanbul'da yine bir toplantı sonrası görüştük, gece yarısını epey geçmişken hala Hilton'un lobisinde sohbet ediyorduk. Sonra o başardı ve kapağı yurtdışına attı. Ben beceriksizce kaldım...
Acaba Anais ve Emma ne yapacak? Bir daha görüşecekler mi, birbirlerine mesaj atacaklar mı? Anais hemşire olup kasabasına mı dönecek? Emma artık bir Parisien mi olacak? Muhtemelen bilemeyeceğiz. Ama ne şanslılar ki o beş yılları kayıt altına alındı.