14.03.2009

where everybody knows your name


Herkesin gittiği zaman adının bilindiği, mekan sahibi, çalışanları, müdavimleriyle muhabbet edebileceği bir "rutin yeri" olmalı bence. Gittiğinde yiyeceği/içeceği belli olmalı. "Usta ne veriyorsun bugün?" rahatlıkla sorulabilmeli. Yeni denenen yemekler menüye girmeden size denettirilmeli. Ve herşeyden önemlisi rahat olmalısınız bu mekanda: yemeğin/içkinin kalitesi, cebinizden çıkacak para belirli olmalıdır. Kazığa ketenpereye yer yoktur. Rutin güzeldir yeri gelince, keyiflidir...

Bahsi geçen mekan köşedeki kebapçı da olabilir 3 Michelin yıldızlı bir lokanta da. Yeter ki nazınızın geçeceği bir yer olsun.

Benim için de mevcut 3 yer var böyle hayatıma giriş sırasına göre dizersek:

1. Neyle Meyle 2. Maslak Starbucks 3. Sıdıka Café Bistro Meze Restoranı

Bugün sonuncudan bahsedelim. 4 yıl Beşiktaş'ta yaşadım 1 ay da çalıştım ve ne yesem sorusunun cevabı hiçbir zaman olmadı. Ne zaman ki mütekamil ve cevval Sıdıka Hanım 1 yıl önce Şair Nedim Caddesi'ne kendi adını taşıyan mekanı açtı güzel yemek yemek için kendimi Beşiktaş'a giderken buldum. Otundan kalamarına, etinden şarabına herşeyinden yiyesi geliyor insanın; çalan müzikler, ortamdaki yumuşak pastel sarılık da eklenince kıvrılıp bir köşeye kedi olasım geliyor.

Nedir ne değildir burası diyenlere linkimizi de verip afiyet olsun diyelim şimdiden: http://www.sidika.com.tr/

Hiç yorum yok: