Dün sabah erkenden uyandım, tıpkı bu sabahki gibi. Kalbim gümbür gümbür atarak diş hekimine gittim. Tedaviye cuma günü başlamaya karar verdik; iki yıl beklemişsin bir hafta daha mı bekleyemeyeceksin dedi herhalde.
Eve dönerken üniversite günleri geldi aklıma. Uykusuzum, hava kapalı, işim beklediğimden erken bitmiş... Sanki bir final dönemi günü. O günlerde yaptığımı yapıp Taksim'e uğradım.
Önce Dürümzade'ye uğradım. Anthony Bourdain abimiz övmüşken denememek olmaz; hala salaş bir yer ama dürümü çok beğenmedim. Lavaşlara bir sos sürüyorlar, o sos da lavaşı yumuşatıp hamur haline getiriyor tat kaçırıyor. Kafam yerindeyken bir kere daha uğrarım. Etrafta gezinirken Neyle Meyle'nin önce ustası sonra sahibine denk geldim. Mekanın tadilatı bitmiş, uğramak farz oldu. Son olarak da Mephisto'ya uğradım aylar önce gördüğüm Lonely Planet Myanmar kitabı için, yoktu. Kim aldı ki acaba?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder