3.10.2011

bir zamanlar anadolu'da


Bozkırın sıkıcılığı, taşranın sıkıcılığı öyle bir basıyor ki izlerken üstüme "ya o hayatı ben yaşıyor olsaydım" diye düşünüyorum. Daha da kasılıyorum. İçinde olduğum yolu seçmesem belki ben de benzer şeyler yaşıyor olacaktım. Ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir ki diyor ya hani "kaybedenler"; evet yok. Film bitiyor ve feci derecede içmek istiyorum. Üzerinden 24 saat geçmesi gerekiyor bunun için. Nitekim bu satırları Tuborg Gold eşliğinde yazıyorum. Bir daha izlemek lazım...

2 yorum:

cgl dedi ki...

araba anahtarini sinemada dusurdugunu yerin 6 kat altindaki otoparkta farkedip filmin bir sonraki seansinda kendi koltuguna oturan kisiyi kaldirarak bulma telasidir bir zamanlar anadolu'da.

hirondelle dedi ki...

bazıları sıkılıyor filmden, telefonunu çıkartıp twittera giriyor. o esnada düşebiliyor anahtar, dikkat etmek lazım.