16.09.2012

noktalı virgülü bulamadım idare edin


Eylül ayının da sevilebilir yanları olduğunu galiba üniversitenin ilk yılında fark ettim. O sene ekime kadar boştum ve aylak geçen günler etrafta olan biteni daha iyi algılamayı sağlıyor şüphesiz. Havanın o serin hali, yaprakların sararmaya başlaması, kısalan günler, evlere çekilen insanlar...

Bu sene de eylül geldi. Şu an dışarıda kuvvetli bir rüzgar ağaçları sallıyor. Bakarsın yağmur da yağar. Mümkün olduğunca tadını çıkarmalı. Unutmadan, haftaya Bodrum'a gidiyorum bir de.

Lao yazılarını yüklemem lazım buraya ama içimden yazmak gelmiyor. Zaten blogla da eskisi gibi değil ilişkim malum. Döndüğümden beri uğraştığım şeyler yoruyor beni. Zaten gezegendeki gidişatın kötüye gittiğini düşündüğüm bir dönemdeyim. İyi gelen tek şey hayali Belgrad seyahatimi planlamak. Ama söz haftaya yazacağım Bangkok güncellemesini. Belki okuyan çıkar.

Hiç yorum yok: