24.08.2014

patmos

 Ani bir kararla rotamızı kuzeye çevirip Patmos'a geliyoruz. Adanın limanı Skala'ya indiğimizde restoran ve barların yanında hediyelik eşya dükkanları da dikkati çekiyor. Nitekim yıllarca ticaretle uğraşan ve dini bir merkez olan Patmos süngercilikle kendi yağında kavrulmaya çalışan Kalymnos'a göre çok farklı.

Adayı meşhur yapan Aziz Yuhanna'nın sürgündeyken İsa'yı gördüğünü iddia edip Apokalips'i yazması. Patmos'un en yüksek yerine kurulmuş olan Agios Ioannis Theologos Manastırı ve hemen aşağısındaki Apokalips Mağarası önemli ziyaret yerleri. Hele o gün bir de cruise yanaşmışsa kapıda sıra bekleyeceğinizi garanti edebilirim. Açıkçası manastırın dar koridorlarında gezinmek ve müzesini görmek ne kadar entersansa mağarayı ziyaret etmek de o kadar saçma. Eğer Hıristiyanlıkla ilgili değilseniz pek de matah bir yanı yok. Bununla birlikte manastırın çevresine yayılmış ve UNESCO Miras Listesi'ne alınmış olan Patmos'un idari merkezi Chora mutlaka görülmesi gereken bir kasaba. Daracık sokakları, küçük meydanı ve en önemlisi de kapı ve pencerelerinin o eşsiz gri-mavisi...

 

Denize girmek için de pek çok yer var Patmos'ta. Örneğin taşlık plajı ve ılgın ağaçlarıyla Meloi Skala'ya yürüyerek onbeş dakikalık mesafede ve buna rağmen çok sakin. Adanın gelişmiş otobüs sistemi sayesinde Grikos'a da gidebilirsiniz elbet. Ama benim bu seyahat boyunca yüzmekten en çok keyif aldığım renkli taşlarıyla meşhur Lambi'ye gidebilmek içinse araba kiralamanız lazım.

Gelelim yeme içmeye: bizim favorimiz hem fiyat hem de lezzet açısından Skala'daki Ostria oldu. Ayrıca dondurmacılar ve adanın meşhur peynirli turtası ve ballı bademli fugi'sini satan pastaneler de diğer atlanmaması gerekenler.




1 yorum:

Gamze Esra Ersöz dedi ki...

Ne güzel bir gezi olmuş.Yel değirmenleri, dar sokaklar, cafeler hepsi çok güzel.Paylaşım için teşekkürler :)