29.09.2009

gezelim görelim-1: bangkok

Resmi adı Krung Thep Mahanakhon Amon Rattanakosin Mahinthara Yuthaya Mahadilok Phop Noppharat Ratchathani Burirom Udomratchaniwet Mahasathan Amon Phiman Awatan Sathit Sakkathattiya Witsanukam Prasit. Taycası กรุงเทพมหานคร อมรรัตนโกสินทร์ มหินทรายุธยา มหาดิลกภพ นพรัตน์ราชธานีบุรีรมย์ อุดมราชนิเวศน์มหาสถาน อมรพิมานอวตารสถิต สักกะทัตติยะวิษณุกรรมประสิทธิ์. Kanallar, gökdelenler ve hemen yanındaki gecekondular şehri.
Yolu Güneydoğu Asya'ya düşen birinin mutlaka gideceği bir şehir, malum diğer ülkelere uçak vs aktarması burada yapılıyor. E gitmişken görmek de lazım değil mi? Gelelim sorularınıza; ben de Hıncal Uluç edasıyla cevaplamaya çalışayım.
Nereleri görelim?
10 milyonluk bir şehirden ve bölgenin en önemli ülkesinin başkentinden bahsediyoruz. Görecek gezecek yerler çok. Ben gördüklerimi anlatayım aklınıza takılan olursa konuyu açarız.
Bir kere Bangkok tapınaklar merkezi hepsini görmeye çalışmanın manası da yok zaten. Ben en önemlilerini söyleyeyim.
Wat Phra Kaew: Kraliyet Sarayı'nın hemen dibinde bu tapınak. Etraf böyle rengarenk heykeller çatılar. İçeride mutlaka görülmesi gereken Emerald Buda bulunmakta.
Wat Po: Wat Phra Kaew ve Sarayı geçince ulaşabilirsiniz. İçeride meşhur Yatan Buda bulunmakta. Boyunun 46, yüksekliğinin 15 metre olduğunu söyleyince neden meşhur olduğunu anladınız herhalde. Burada bulunan çanaklara para atın çok eğlenceli.


Wat Arun: Benim favorim. Nehrin karşı yakasından muhteşem bir görüntü sergiliyor 80 metreye yaklaşan boyuyla. Çıkın tepesine nehri izleyin. Sonra gene karşıya geçin tekneyle, hemen o iskelede oturup tapınağa karşı Singha için. Kolonyal mimari örneği binaların önünden geçip çiçek pazarına ulaşın. Ondan sonrası Chinatown zaten...
Grand Palace: Wat Phra Kaew ile komşular zaten. Gitmişken gezin. Bu arada her türlü tapınağa giderken ayakkabı-şort-tişört üçlüsünü giymeyi unutmayın almazlar valla terlikle askılıyla içeri.

Ne yiyelim?

Eğer oralara gidip de alışveriş merkezlerinde fastfood falan yiyorsanız hiç tanışmayalım sizinle. Oturun sokaklardaki yemekçilerde yiyin, olmadı meyve satanlardan meyve alıp yiyin, olmadı alışveriş merkezlerine gidip suşi falan yiyin. Bir kere oralar feci ucuz olduğundan buralarda yanına yanaşamayacağınız yemekleri gayet ucuza yiyebilirsiniz. Örneğin hayvan gibi kalamar ızgara 10, suşi seti 9 TL. Bilmem anlatabildim mi...

Ne içelim?

Singha, Singha, Singha. Harika bir lager beer efendim bu, ama adı "sing" diye telafuz ediliyor. Bununla birlikte sokaklarda envai çeşit meyve suyu, market ve lokantalarda çeşit çeşit buzlu çay ve kahve bulabilirsiniz. Ha bu arada tepesi kesilip içine pipet konulan ve çok leziz birşey olan hindistan cevizini de unutmamak lazım.

Nasıl seyahat edelim?




Bangkok'ta çeşit çeşit ulaşım yöntemi bulunmakta. Kullandıklarım hakkında yorum yapayım.
Tuktuk: Kesinlikle kullanmayın. Taksiyle 40 bahta gittiğiniz yol için 200 baht isterler. Bir de o sıcak ve egzoz kokularına maruz kalmanın mantığı yok.
Taksi: Bangkok sokakları rengarenk taksilerle dolu yapmanın gereken kazık yemeden doğru taksiyi seçmek. Bunun için hareket halindeki bir taksiyi durdurun; sonra gideceğiniz yeri söyleyip taksimetre açıp açmayacağını sorun. Herşey tamamsa klimanın altında rahat bir yolculuk sizi bekliyor. Tabii müthiş bir trafik ve 200 saniye civarı yanan kırmızı ışıklarla birlikte. Bu arada tek başına gezen beyaz bir erkeğin taksi şöförleri için müthiş bir av olduğunu söylemem lazım. "Abi seni masaj salonuna götüreyim", "o tapınak kapalı gel timsah çiftliğine gidelim", "bak burada süper çantalar var". Bu cümlelere karşılık "hayır arkadaşım beni dediğim yere götür" derseniz en kötü ihtimal taksiden indiriliyorsunuz. Size taksi mi yok...
Skytrain: Yolların üstünden giden buz gibi klimalı tren. Melih Gökçek bu üst geçitlerden oluşan yolları ve onun da üstünden geçen Skytrain'i görse hemen Ankara'yı donatır bunlarla. Şehrin bir ucundan bir ucuna 40 bahta gidebilirsiniz bu sayede. Bilet almak için yaklaşın gişeye, söyleyin gideceğiniz yeri, uzatın parayı. O da ne paranızı bozuk olarak mı geri aldınız? Doğru çünkü biletleri makineden alıyorsunuz. Gidin makinenin başına, basın kaçıncı bölgeye gidecekseniz, atın paraları, alın bileti. Bu kadar basit.
River Express: Malum Bangkok şehri, kanal boyunca gezip duraklarda indiren tekneler mevcut toplu taşıma olarak. Skytrain'de Takasin Köprüsü durağında inin ana durağı hemen köprünün altında. 6. durak Chinatown, 8. durak Wat Arun, 9. durak Grand Palace, 13. durak Khao San'a ulaştırır sizi. İlk bindiğimde deli gibi bir yağmur, görevlinin her durağa yaklaşıp ayrılırken öttürdüğü düdük, dilini bilmediğim insanlar çok egzotik bir nehir yolculuğu sağlamıştı bana.

Ne alalım?
Bangkok içinizdeki alışveriş canavarını uyandıran bir yer. Siam Paragon'da Lamborgini, MBK'da ucuza orijinal çanta, tshirt alabilirsiniz. Bir de meşhur Chatuchak haftasonu pazarı var ki... Ben haftasonu gidemedim ama hemen arkasındaki Chatuchak Plaza ve klimalı JJ Mall bir günümü aldı benim.

Nerede kalalım?
Her keseye uygun yer bulabilirsiniz Bangkok'ta. Sukhumvit daha çok otellerin olduğu pahalı bir bölgeyken Khao San dünyadaki en baba backpacker merkezlerinden birisi. Tercih size kalmış.

Bu arada gittiğiniz yerden emin değilseniz ve 5 dakika boyunca bir "falang" görmediyseniz muhtemelen kaybolmuşsunuzdur. Eğer kaybolduğunuzu düşünüyorsanız Taylardan yardım isteseniz bile İngilizceleri çok iyi olmadığından faydası olmayacaktır. En güzeli kaybolmuş bakışlı bir başka falang bulmak.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

iyiymiş, eline sağlık.. :)

resit dedi ki...

harika yazı.