9.12.2011

sekiz dokuz cim morison ağa

Nasıl ki sahip olduğum ilk kasedi ilkokulun yılbaşı çekilişinden elde ettiysem (Michael Jackson-Bad) sahip olduğum ilk CD'yi de peder beyin yılbaşı hediyesi sayesinde elde ettim (The Doors-Soundtrack). Annem ilkinde kasedi dinleyip moonwalk yapmayı deneyip kafayı gözü yarmamdan korkmamıştı ama ikincisinde "dis is dı end" diyip keş olmamdan korkup babamı fırçalamıştı. Neyse ki annemi site yöneticisi yaptık da kardeşimle biraz nefes aldık son yıllarda...

Bu sene Paris'teykene "keş" iş arkadaşlarım kongreyi kırıp Jim Morrison'un mezarını görmeye gittiler. Eskiden olsa giderdim ama Albrecht Dürer sergisi gezip Fransız kızlarla kahve içmek daha cazip geldi. Entelleşiyorum muntazaman. Hem yine peder bey sağolsun görmüştüm hep o civarları zamanında.

Dün öğrendim ki Jim Morrison 8 Aralık doğumluymuş. Sonra aklıma bu hediye meselesi geldi. Bir baktım ki hediyeyi alanın da ölüm yıldönümü olmuş bugün; dört koca sene geçmiş, unutulmaya başlanmış sanki anılar. Budur yazının sebebi.

Akşama CD'yi dinleyip rakı mı içsem şerefine...

Hiç yorum yok: