9.12.2009

2

Berbat bir güne uyandığımı biliyordum. Hava kapalı, arada da iniyor yağmur. O akşam uçağım var ama şurası kesin ki şimdi gitsem bile 1-2 gün içinde dönmek zorunda kalacağım. Zaten gerek de kalmıyor, telefonum çalıyor: uçağı iptal etmem gerekiyormuş.
Öğlen gibi çıkıyoruz evden. Deli gibi bir yağmur iniyor arabadan inip binaya girince. Bir önceki günden farklı birşey yok odada: renkler, koku, sesler, düşünceler aynı. Küçücük pencereden bir muz ağacı görünüyor, onu izliyorum bir süre. Yağmur dinince yiyecek birşeyler almaya çıkıyoruz. Sabah Lustral'in bittiğini fark etmiştim, "artık bırakma zamanı" diyerek almıyorum yeni kutu.
Koridorda oturuyorum uzun süre. Sonunu bildiğin bir filmin bitmesini bekliyorum aslında. Hava karardı artık, malum günler kısa. Gelip gidenler oluyor; içip sarhoş olmadan gelemiyorlar oraya. Saat 8 olduğunda vakit geldi deniliyor. Artık bitti...
Odayı toplayıp eve dönüyoruz; o kadar kalabalık ki kediler tüymüş çoktan. Merdivenlere tünüyorum; herkes gitsin yatayım istiyorum. Ertesi gün yağmur, çamur, koşuşturma... Herşey yeni başlıyor aslında.

Hiç yorum yok: