17.05.2009

prison break


Nihayet bitirdik bu diziyi. Son sezonu artık görev gibi izliyordum zaten. Geçen hafta evde olmadığımdan 21. bölümü indirmeyi unutmuşum, bu hafta da 22. bölümü indirdim. Sabah bitireyim diye bir oturdum başına aha bişeyler olmuş haberim yok, o zaman jeton düştü dedim önce 21'i indireyim. Baştan söyleyeyim finali tırışka olmuş ama en azından mezarlıkta Michael'i sonradan ekibe katıltıp izleyiciyle dalga geçmemişler. Bu arada öğrendik ki aradan geçen 4 seneyi film olarak göstereceklermiş. Ne para varmış kardeşim bu kaçış olayında.

İşin doğrusu geç sardırdım ben Prison Break'e. Cnbce gösterirken seyretmedim, askerdeyken 2 sezon birden izledim. İlk sezonun o kapalı kalmışlığı, Michael'in dövmeleri, kaçıp planları derken 22 bölüm bitti bir solukta. İkinci sezon zirveydi bence. Bir yandan kaçış, bir yandan paraya ulaşma hedefi, bir yandan ajanlar derken her bölüm bir film edasıyla izlendi. E bu izlenmeler sonucunda ekibe yeni sezon siparişleri yapıldı, ekip de sıçmaya başladı. Üçüncü sezon dipti, denk geldikçe Cnbce'den takip ettim. Hatta geyiğini yaptım bunlar bir bölüm içerde bir bölüm dışarıda her seferinde bir kıtada hapisten kaçıyorlar, Sağmalcılardan kaçıp Nuriş çetesiyle olan maceralarını anlatan sezonla birlikte diziyi noktalıyacaklar diye. Dördüncü sezonu da ilk 2 sezonun hatrına seyredip bitirdim. Neyse güzel bir diziydi hatasıyla sevabıyla; filmini de bekliyoruz.
Şimdi bir High Fidelity rüzgarı estirip en çok beğendiğimiz 5 Prison Break karakteriyle postumuzu bitirelim:
Alexander Mahone: Zeki, karizmatik, hapçı ajanımız. 2. sezonda ortamın kralıydı, sonra madara oldu ama 2. sezondaki hali hala zihnimde
Theodore "T-Bag" Bagwell: Tam bir orospu çocuğu. Tecavüzcü, sübyancı, çıkarcı, güçlüye tapan bir şerrefsiz. Kaçmak için kendi elini kesebilecek bir psikopat. Adam bir kere imana geldi o da yanlış zamanda geldi. Bir ofis işi olamadı şu garibimin ben ona üzülürüm bir tek.
John Abruzzi: Karizmatik mafya babası. Erken gitti garibim, çok iş yapardı birazcık daha tutsalardı.
Trishanne: Taş gibi ablaydı. O dekoltelerini az gördük üzülüyorum düşündükçe, şerefsiz Don Self'e az küfretmedik bu ablayı öldürünce.
Charles 'Haywire' Patoshik: Michael'in dövmelerini okuyabilen tek adam. 2. sezonda bisiklete binip kafasına kaskı geçirip kaçışı 4 sezonun en komik sahnesiydi bence.

Hiç yorum yok: