Tee ne zaman indirmiştim de izleyememiştim. Madem dışarıda kar yağıyor ben de bunu izleyeyim dedim. Film başladığında hoşuma da gitti Bangkok bölümü; Singha özlemişim bu arada. Neyse bu Richard denen Amerikalı önce bir Fransız filmine düşüyor yok Fransız kıza yavşayayım ama oğlanla da şakalaşalım falan, bildiğin aşk üçgeni kurulacak dedim. Sonra bu Riçırd ulaşınca adaya John Rambo'ya dönüşüyor. İlk günden kendini topluluğa kabul ettirme mi dersin, bıçakla köpekbalığı şişleyip geyiğini yapmak mı ne ararsan var. Bu arada cazibesiyle adanın lezbiyen olmayan hatunlarını da götürmeye başlıyor. Sonra bir bakıyoruz Aslan Yürekli gitmiş gelmiş sana bir Gollum...
Çağlayan efendi habire diyordu bana "if i'd learnt one thing from travelling, it was that the way to get things done is to go ahead and do them. don't talk about going to borneo. book a ticket, get a visa, pack a bag, and it just happens." diye kitaptan alıntı yapıp. Baktım yok öyle bir cümle. Ha kitabın Türkçe'si bulunmuyormuş, varsa elinde olan "al oku" da derse ne makbule geçer. Eminim ki kitapta insan doğası, toplum yaşamı, ütopya arama gibi konularda derin tespitler vardır.
Sonuçta bir komün içinde olacağıma şehirde kendi dünyamda yaşamayı tercih ettiğime bir kez daha karar vererek filmi sildim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder