10.01.2010

acemi eğitimi

Adana’da karpuzla başlayan evlilik İstanbul’da kavunla bitti; babamı manavda vurdular. Annem, 11 yaşındaki ekonomi gurusu K.K. yüzünden avukatlığı bıraktı. Hamdi abim, hukuk profesörü olarak yakalayamadığı şöhreti aşk yazarı olarak yakaladı. Diğer abim Levent, üniversiteden ayrılıp Bükreş’te fırın açtı. Şeref Dayım’ın hazin sonu, günlerce anahaber bültenlerinde tartışıldı. Kuzenimiz Kıvanç’ın ucuz seks romanı, resmî tarihe bir başkaldırı olarak algılandı. Muammer Eniştem, narkozdan çıkarken bile "beyaz bir tavşan almıştım" diye sayıkladı. Sıkı anti-komünistlerden Yaşar Eniştem, 80’li yılların ünlü zenginleri arasına girdi. Eski bir sirk yıldızı olan bakıcım Emine’nin akıbetini öğrenemedik. Ümit Besen hayranı Amerikalı dostum Glenn en büyük sırrını bana açtı. Ben Elazığ’da, babamın kıyamet öncesini yaşamış olduğu yeri aradım. Ve o özel kadınlar, duyarlı yazarlara binip gittiler… 1963’te doğmuş bir insanın 2005’te yazdığı anılar başka türlü olabilir mi? Sanmıyorum."

Gece gece nereden aklıma geldiyse bu kitap... Bitmesin istemiştim, daha da sürsün, okuyayım, eğleneyim. Üzerinden 3,5 sene geçtiğine göre tekrar okuyabilirim artık.

2 yorum:

A. Murat Eren dedi ki...

bu nasıl leziz bir kitaptır.

hirondelle dedi ki...

kesinlikle. can kozanoğlu daha çok yazsa keşke.